Bursa Gezisi

Hazır kış gelmiş ve kar yağmışken bu mevsimde İstanbul’a yakın acaba nereye gitsek diye soranlara tabi ki de Bursa’yı önereceğim. Bursa’ya ailemle beraber gittim ve Baia Bursa Hotel’de kaldık. Öncelikle bu oteli anlatmalıyım. Çünkü geçirdiğim zaman harikaydı :)

Girişte her otelde olduğu gibi tabi ki de karşılanıyorsunuz odanıza çıkarılıyorsunuz fakat farkı buradan sonra fark ediyoruz. Otel çok büyük, ayrıca içinde spor salonu, yemek salonu vb. unsurlar bulunmakta. Sabah kahvaltısı açık büfe şeklinde yapılıyor. Odalardaki temizlik sorununu düşünmenize gerek yok çünkü odalar her gün temizleniyor. Çarşaflar değiştiriliyor banyo temizleniyor bununla beraber eksik gördüğünüz unsurlar varsa görevlilere bildirdiğiniz gibi isteğiniz yerine getiriliyor. Banyolarda bulunan eşantiyon tarzı eşyalar diğer otellerden çok farklı. Örneğin törpü, diş ipi, diş fırçası ve macunu bulunuyor. Ve bu benim diğer otellerde görmediğim unsurlardı. Bunun dışında otel sıklıkla futbolcuları ağırlıyor zaten girişte de imzalı formaları görebiliyoruz. Otelin spor salonu küçük fakat kısa süre kalacaksanız işe yarar durumda. Onun dışında aşçılar ve baş aşçı (Cihan Bey) harika insanlar. Sizinle aşırı ilgileniyor ve harika yemekler yapıyorlar. Hepsine ayrı ayrı ailecek çok teşekkür ediyoruz :)

Otel konusunda bu bilgileri vererek diyorum ki yolunuz Bursa’ya düşerse Baia Bursa Hotel’i gönül rahatlığı ile tercih edebilirsiniz. Onun dışında Bursa'da nereleri gördüm biraz da bunları paylaşayım.

Öncelikle Bursa şairlerin ve yazarların bahsettiği kadar güzel bir şehrimiz. Sanatçılar boş yere bu kadar bahsetmemişler. İlk mekanımız: Kozahan. Bursa'nın çok meşhur bir mekanı. Eski bir yer, genelde evladiyelik, çeyiz, havlu takımları gibi ürünler bulunuyor.Hepimizin bildiği üzere Bursa ipek konusunda geniş çeşitliliğe sahip bir şehrimiz. Bu yüzden hanın adı Kozahan. İpek kozasından geliyor. İki katlı tarihi bir yapı. Ve sadece alışveriş için yapılmış bir han değil. Alışverişin yanı sıra alt katında oturup çayınızı, kahvenizi yudumlayabilirsiniz. 


 Bir sonraki durağımız Tophane. Burada bütün Bursa'yı tepeden görebilirsiniz. Bunun için seyir alanı ve cafeler mevcut. Tüm bunların dışında büyük bir saat kulesi, Bursa yazısı, Orhangazi ve Osmangazi türbeleri mevcut. Yani tarih ile içli dışlı iseniz ya da böyle yerleri merak ediyorsanız mutlaka görmeniz gerekiyor. 





  

 Evet Bursa'ya gittik tabi Uludağ'ı görmeden olmaz. Gitmişken oraları da gezelim dedik. Kışı hiç sevmeyen bir insan olarak Uludağ'a gitmek benim için zor oldu. Dağa çıkmak için araba kullandık. Fakat illa hususi araç olması lazım değil sizi dağa çıkarmak için minibüsler de bulunuyor. Veya teleferik de kullanabilirsiniz. Maalesef Uludağ'daki oteller, restoranlar ve cafeler çok pahalı. (Örneğin; salep 16tl gibi.) Kayak yapmak için ideal ama yemek yemek, atıştırmak için hiç uygun değil. Kalabalık sevmeyen kişiler için de uygun olduğunu düşünmüyorum. Çünkü hınca hınç dolu oluyor. Tekrar gitmeyi düşünür müyüm? Kişisel olarak cevabım hayır. Kış ve kalabalık benim haz etmediğim şeyler. O yüzden tercih etmem fakat kışı, kayak sporunu seviyorsanız güzel bir alternatif olacaktır. 



Bunlar da Uludağ'dan fotoğrafladıklarım.

Umarım bu yazımda kendinize faydalı olacak bilgiler bulmuşsunuzdur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere takipte kalın :)


Yorumlar