Merhabalar herkese,
Uzun zamandır okuduğum kitapların özetlerini ve bana neler hissettirdiklerini paylaşmıyordum. Dedim ki kendi kendime hadi paylaşayım!
En son okuduğum kitap "Virginia Woolf- Kendine Ait Bir Oda" Özetin özetini yapmak gerekirse edebiyatta ve özellikle yazar olarak kadınların yerini anlatıyor diyebilirim. Geçmişten günümüze ne gibi mücadeleler ile kadınlar roman ve şiir yazmaya başladı bunu işliyor kitap.
Fakat bu kadar basit değil tabi ki de. Bu kitabı okurken çok dikkatli okumak gerekiyor. Çünkü çok fazla detay var ve çok güzel yedirilmiş kitabın tamamına. O adını duyduğumuz ama neleri başardığını bilmediğimiz çok fazla yazar var. Dikkat edildiğinde her yazarın hayatının bir köşesine ve mücadelesine değiniyor.
Hatta sizlerle kitaptan benim beğendiğim birkaç yeri de paylaşmayı çok isterim: "Mantıktan ziyade içgüdü yardımıma koştu, o bir okul görevlisiydi; ben ise bir kadındım. Burası çimenlikti, yol o taraftaydı. Burada yalnızca üniversite öğrencilerinin yürümesine izin vardı, benim yerim çakıllı yoldu."
Bazı detaylarda da çok fazla şaşırmıştım. "Currer Bell, George Eliot, George Sand erkek ismi kullanarak başarısız bir biçimde kendini gizlemeye çalışmıştı." Şimdi diyeceksiniz ki bu detayın nesine şaşırdın? 12. sınıf edebiyat dersinde hocamız George Sand kadın deyince çok şaşırmıştım. Çünkü hep erkek olduğunu düşünmüştüm. O zamanlar araştırma gereği duymamıştım. Yıllar sonra okuduğum bir kitapta bunun karşıma çıkması güzel bir tesadüf oldu.
Neyse efendim, insanın ufkunu genişleten, bilgisini arttıran ve ön yargıyı azaltan bir kitaptı. Okumanızı ve okutturmanızı tavsiye ederim :)
Sevgilerimle!
Uzun zamandır okuduğum kitapların özetlerini ve bana neler hissettirdiklerini paylaşmıyordum. Dedim ki kendi kendime hadi paylaşayım!
En son okuduğum kitap "Virginia Woolf- Kendine Ait Bir Oda" Özetin özetini yapmak gerekirse edebiyatta ve özellikle yazar olarak kadınların yerini anlatıyor diyebilirim. Geçmişten günümüze ne gibi mücadeleler ile kadınlar roman ve şiir yazmaya başladı bunu işliyor kitap.
Fakat bu kadar basit değil tabi ki de. Bu kitabı okurken çok dikkatli okumak gerekiyor. Çünkü çok fazla detay var ve çok güzel yedirilmiş kitabın tamamına. O adını duyduğumuz ama neleri başardığını bilmediğimiz çok fazla yazar var. Dikkat edildiğinde her yazarın hayatının bir köşesine ve mücadelesine değiniyor.
Hatta sizlerle kitaptan benim beğendiğim birkaç yeri de paylaşmayı çok isterim: "Mantıktan ziyade içgüdü yardımıma koştu, o bir okul görevlisiydi; ben ise bir kadındım. Burası çimenlikti, yol o taraftaydı. Burada yalnızca üniversite öğrencilerinin yürümesine izin vardı, benim yerim çakıllı yoldu."
Bazı detaylarda da çok fazla şaşırmıştım. "Currer Bell, George Eliot, George Sand erkek ismi kullanarak başarısız bir biçimde kendini gizlemeye çalışmıştı." Şimdi diyeceksiniz ki bu detayın nesine şaşırdın? 12. sınıf edebiyat dersinde hocamız George Sand kadın deyince çok şaşırmıştım. Çünkü hep erkek olduğunu düşünmüştüm. O zamanlar araştırma gereği duymamıştım. Yıllar sonra okuduğum bir kitapta bunun karşıma çıkması güzel bir tesadüf oldu.
Neyse efendim, insanın ufkunu genişleten, bilgisini arttıran ve ön yargıyı azaltan bir kitaptı. Okumanızı ve okutturmanızı tavsiye ederim :)
Sevgilerimle!
Yorumlar
Yorum Gönder